Goncagül Haklar, Temmuz 2015
Georgia eyaletinin başkenti olan Atlanta tüm çevresi dahil edildiğinde 5.5 milyona ulaşan nüfusu ile Amerika Birleşik devletlerinin 9. büyük metropolü. İlk sahipleri olan çocukluğumuzun kovboy filmlerinin vazgeçilmezleri Cherokee kabilesinin yok edilmesinden iç savaş sırasında yerle yeksan olmaya, Ku Klux Klan örgütlenmesinden buhran yıllarınının yıkıcılığına, büyük yangınlardan siyah ırkın direniş hareketlerine kadar pek çok kez tarih sahnesine çıkan bu şehir ekonomik büyümede de mucizeler yaratmış. Atlanta Hartsfield–Jackson havaalanı dünyanın en çok yolcu taşıyan havaalanlarından biri ve Delta Havayollarının da merkezi. Coca-Cola, CNN, Home Depot, UPS gibi büyük firmaların merkezleri de Atlanta’da. Olimpiyat meşalesini ünlü boksör Muhammed Ali’nin yaktığı ve 1960 yılında kazandığı ancak ırkçılığı protesto etmek için Ohio nehrine attığı olimpik altın madalyasının yeniden verildiğı açılış töreni ile hafızalarımıza kazınan 1996 Yaz Olimpiyatlarına Atlanta’nın evsahipliği yapması da hem ekonomik açıdan, hem de alt yapı olarak şehrin gelişimine çok katkıda bulunmuş. İş nedeniyle orada bulunduğum için ayrıntılı bir gezi planlaması yapmadım ama Atlanta’ya yolu düşeceklere yardımcı olacağına inandığım ipuçlarını sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle Atlanta’nın diğer adı ‘Hotlanta’-anlayacağınız üzere yazın oldukça sıcak. Marta toplu taşımaya verilen ad. Georgia Teknik Üniversitesi gerçekten etkileyici-insanın orada okuyası geliyor.
Konaklama için kongre merkezine yakınlığı nedeniyle biz W Atlanta Downtown’ı tercih ettik. Bu tasarım oteli hem ilginç dekorasyonu, hem de gezginler için ilgi çekici noktalara yakınlığı ile sizleri tatmin edecek. Eğer Atlanta’nın downtown bölgesinde konaklayacaksanız Olimpiyat parkı, CNN merkezi ve müzesini, Georgia Akvaryumunu, Coca-Cola ve İnsan Hakları müzelerini bir çırpıda gezme olanağını da yakalayabilirsiniz (city pass kullanarak ekonomik açıdan daha hesaplı davranabilirsiniz). Dünyanın en büyük akvaryumu olma ünvanını 2012 yılına kadar elinde bulunduran Georgia akvaryumu, daha sonra bu ünvanı Singapur akvaryumuna kaptırmış. Hayvanların doğal ortamlarında tutulmasından yana bir kişi olduğum için akvaryum fikri bana sıcak gelmesede, etkileyici büyük hacimleriyle deniz dostlarımıza özgürlük hissi yarattığını umuyorum. Bu arada evsahipliği yaptığı titanik sergisi nedeniyle artık hayalet konuklarının olduğu da söyleniyor!!! Tabii ki çocuklar için kaçırılmaması gereken bir ortam. Yine bu bölgede ‘SkyView Atlanta” denilen mütevazi dönmedolap ve Westin otelinin en üst katında bulunan 360° dönerek hizmet sunan restaurant da (ki sadece bakmak için çıktığımızda oturmamıza engel olacak kadar dayanılmaz bir koku vardı) Atlanta’yı yukarıdan seyretmek için tercih edilebilir.
Daha hareketli ve canlı bir bölge tercih etmek niyetindeyseniz, o zaman ‘Midtown’ veya ‘Buckhead’ bölgesinde konaklamayı seçmelisiniz. Yürüyüş alanları ve parklar ile zenginleşen bu bölge ayrıca ‘Lenox Mall’ ve ‘Phipps Mall’ ile alışveriş severlerin gönlünü de fethediyor. Midtown bölgesinde özellikle görülmesini önerdiğim 2 müze var. Birincisi olan ‘Atlanta History Center’ pek çok müzeyi birleştiren ve girişi ücretsiz olan bir kompleks. İç savaş yıllarını mükemmel yansıtan İç Savaş Müzesi ve Folklorik El Sanatları Müzesini mutlaka gezmenizi öneriyorum. Burası aynı zamana köleler ve efendilerin yaşamlarından kesitler de sunuyor. 1924 yılında mimar Philip Trammel Shutze tarafından yapılan ve Atlanta’nın en iyi korunmuş evlerinden bir olan ‘Swan House’ da burada. Malikane hem mimarisi, hem de iç dekorasyonu ile oldukça etkileyici. Ayrıca, muhteşem bir porselen kolleksiyonuna da evsahipliği yapıyor. ‘Atlanta History Center’ın yer aldıği bölge olan ‘Northside Park’ muhteşem malikaneleri ile de ilgi çekiyor.
İkinci müze ‘High Museum of Art’. Richard Meier tarafından yapılan bu 1980’lerin ikonik binası, mimara Pritzker ödülünü de kazandırmış. Katlar arasında dolaşması çok rahat ve sergilenme açısından gezmesi de çok kolay bir müze. Hem 18-19.yy Avrupa sanatına (özellikle 2 Monet ve 2 Pissaro eseri doyumsuz), hem de 20.yy Amerika sanatına ait eserler mevcut. Çocuklar ile birlikte gezmek için ideal bir müze, çünkü minik sanatseverler için inanılmaz aktiviteler var.
Bu müzeye kadar gitmişken öncesi ve sonrasıyla iç savaş sürecini mükemmel bir şekilde yansıtan ‘Gone With the Wind, Rüzgar Gibi Geçti’ filminin Pulitzer ödüllü Atlanta’lı yazarı Margaret Mitchell’in evini ziyaret etmek de mümkün.
Yeme-içme önerilerine gelince otelimizin ‘concierge’ görevlisi Pablo’yu anmadan geçemeyeceğim-önerileri fevkaledenin fevkindeydi!
• Meksika mutfağı tutkunuysanız ‘Alma Cocina’
• Yeni bir yorumla güney mutfağını denemek istiyorsanız ‘White Oak’
• Bir daha nerede bizon eti yiyebilirim ki düşüncesindeyseniz ‘Ted’s Montana Grill’
• İlle de italyan diyorsanız ‘Sotto Sotto’
• Yavrular pizza istiyor fikrindeyseniz ‘Fritti’
• Deniz ürünü olmazsa olmazınızsa ‘Legal Sea Foods’
Atlanta’da mutlaka…
Tadın–>Güney mutfağının dayanılmaz örneklerini tadın.
Seyredin–>Işıklandırılmış haliyle Atlanta’nın gökdelenlerini seyredin.
Gezin–>Georgia Teknik Üniversitesini, özellikle kitapçısı ‘Barnes and Noble’u gezin.
Ayırın–>İç savaşın etkilerini incelemeye zaman ayırın.
Edin–>Georgia akvaryumunda deniz dostlarını ziyaret edin.
- 1996 Yaz Olimpiyatları
- Atlanta
- Atlanta Hartsfield–Jackson
- Atlanta History Center
- Buckhead
- Cherokee
- CNN merkezi
- Coca-Cola
- Delta Havayolları
- Folklorik El Sanatları Müzesi
- Georgia
- Georgia Akvaryumu
- Georgia Teknik Üniversitesi
- Gone With the Wind
- High Museum of Art
- Home Depot
- Hotlanta
- İç Savaş Müzesi
- İnsan Hakları müzesi
- Ku Klux Klan
- Lenox Mall
- Midtown
- Northside Park
- Olimpiyat parkı
- Philip Trammel Shutze
- Phipps Mall
- Richard Meier
- Rüzgar Gibi Geçti
- SkyView Atlanta
- Swan House
- UPS