Goncagül Haklar, Temmuz 2022
Kiklad Adaları’nın altın rengi kumsallarıyla el değmemiş pırıl pırıl denizleri gezginleri kartpostal güzelliğinde bir dünyaya davet ediyor. Mavi kapı ve panjurlarla kontrast oluşturan beyaz kireç badanalı evlerin arasında begonvillerin gölgelediği daracık sokaklarda dolaşırken portakal ve nar ağaçlarının mis kokuları ciğerlerinize doluyor. Yel değirmenleri ve birbirinden güzel şapeller bu muhteşem görselliği tamamlıyor. Kiklad adalarının en popülerleri Mikonos ve Santorini. Oysa ben tarih, cazibe ve ihtişamda bu adalarla yarışan ama Mikonos ve Santorini kadar pahalı ve turistik olmayan gizli cevherler tercih ettim: Paros, Antiparos ve Ios.
Toplam 24 tane olan Kiklad adaları Yunanistan’ın turistik cazibe noktalarından. Kelime Yunanca ‘etrafında’ anlamına geliyor. Etrafında denilerek kastedilen alanın merkezi olan Delos Adası Yunanistan’da kutsal kabul ediliyor. Bunun nedeniyse aralarında Apollon ve Artemis’in de bulunduğu önemli mitolojik figürlerin burada doğduğuna inanılması. Turistik olarak popüler olmalarının altındaysa hummalı bir çalışma yatıyor. Coğrafik olarak adalar kayalık, uçurumlar ile dolu ve oldukça rüzgârlı. Kısıtlı tarım alanları şarapçılığın gelişmesini sağlamış ama ekonomik açıdan yeterli gelmemiş. Bu duruma çözüm oluşturmak amacıyla 1960’lı yıllarda bir turizm projesi oluşturulmuş. El değmemiş kumsallar ile bu adalara özgü kiklad mimarisi mükemmel bir görsel oluşturmak üzere birleştirilmiş. Hangi Kiklad adasına giderseniz gidin aynı manzara gezginleri karşılıyor. Beyaz badanalı evler, düz çatılar ve çatılardan sarkan begonviller, mavi panjurlar ve mavi kapılar, keskin bitirişler yerine ovallik ve 3 katı aşmayan yapılar. Mavi-beyaz’ın Yunanistan bayrağının renkleri olduğunu da unutmayalım.
PAROS
Feribot Parikia Limanı’na yanaştığında bembeyaz evler, yeldeğirmenleri ve şapellerin mavi kubbeleri bizi karşıladı. Konaklama için tercihimiz adanın kuzeyindeki Naoussa Kasabası oldu. Limandan kasabaya ulaşmak yaklaşık 20 dakika sürüyor.
Paros 70 km çevresiyle Kiklad adalarının en büyük 2. adası. Osmanlılar 1527 yılında adaya gelerek 300 yıl burayı ve Yunanistan’ın geri kalanını yönetmiş. II.Selim’in eşi ve II.Murat’ın annesi olan Nurbanu Sultan (Cecilia Venier-Baffo) buralıymış. Ada 1827 yılında Yunanistan’ın kontrolüne geçmiş. Paros’un Antik çağlardan günümüze bir diğer özelliği ise beyaz ve yarı transparan mermeri. Hala eskiden kalma mermer ocaklarını görebilmek mümkün.
Parikia Paros’un başkenti. Limanın hemen arkasında Yunanistan’ın en eski kiliselerinden olan Panagia Ekatontapiliani (Yüz Kapılı Kilise) yer alıyor. Bizans döneminden kalma olan kilise Hristiyanlar için çok önemli çünkü yapıldığı tarihten bu yana hiçbir zaman ibadete kapanmamış. Bizans İmparatoru Konstantin döneminde MS 326’da Konstantin’in annesi tarafından yaptırıldığı iddia edilen kilise Ayasofya’nın mimarisinde örnek teşkil etmiş. Parikia’nın diğer önemli noktasıysa kale. Orta çağdan kalma bu kaleden geriye günümüzde sadece kalıntıları kalmış.
Naoussa’ya giderken kısa bir deniz molası için Arodo Beach tercih edilebilir. Burası merkeze çok yakın olmasına rağmen sessiz, huzurlu ve dinlendirici bir plaj. Şezlong ve şemsiye ücretsiz, yiyip içtiğinize para ödüyorsunuz. Bunun dışında duş ve plaj tarafına servisi olan bir restoran da var. Şezlongta, engin maviliğe karşı uzandığınız yerden Parikia limana girip çıkan gemileri izlemek çok keyifli.
Adanın kuzeyinde bulunan Naoussa Paros’un sanat ve lezzet merkezi olarak biliniyor. Bu şirin balıkçı kasabası Kiklad mimarisinin adada en güzel yansıtıldığı yerlerden birisi. Sokaklarda kaybolmak kasabayı keşfetmenin en güzel yolu. El yapımı ürünlerin satıldığı minik dükkanlar, limandaki balıkçı kayıkları, kafeler, eski balıkçı depolarından dönüştürülmüş tavernalar ve barlar bolca bulunuyor burada.
Paros adası Mikonos’tan sonra en hareketli gece hayatına sahip olan ada. Ayrıca, Atina- Selanik-Girit-Kiklad ve On İki adalar arasındaki gemi trafiğini sağlayan merkez istasyon konumunda. Coğrafi özelliklerinden ötürü bitki örtüsü zayıf, bu yüzden genel görünüm olarak kurak bir izlenim veriyor, belki de tek kötü tarafı bu. Paros her tür tatilciyi memnun edecek kadar çok seçenek barındırıyor. Eğlence odaklı tatil isteyene de sükûnet arayana da sürprizler çıkartıyor şapkasından.
Paros’ta görülebilecek yerler ve yapılabilecek aktivitelere gelince:
- Adanın en güzel plajlarından biri Kolympethres. Adanın kuzeyindeki bu plaj, Naousa’nın hemen karşısında. Rüzgâr, güneş ve zamanın oluşturduğu heykelsi kayalarıyla burası jeolojik bir fenomen. Yüzerek veya yürüyerek keşfedebileceğimiz onlarca mağaraysa günün sürprizi. Plaj organize ve araç parkı mevcut. Şezlong ve şemsiye ücretli, fakat alan biraz dar, kalabalıktan olabileceğinden erken saatte gitmekte fayda var. Deniz çok temiz ve kayalar sayesinde kolay kolay rüzgârdan etkilenmediği için su her daim durgun.
- Hemen yakınında Monastiri Plajı var. Bu plaja ulaşmak için Monastiri bölgesine gidip sahil boyunca ilerlemek ve tekne tamirhanesini geçmek gerekiyor. Akvaryum gibi bir yer burası. İnanılmaz küçük bir koy ve su mükemmel. Deniz o kadar keyifli ki sadece kum ve derinleşmesi için epey gitmeniz lazım. Çok farklı ve güzel bir deniz. İsmiyse ‘ufak havuz’ anlamına geliyor.
- Paros Çevre ve Kültür Parkı Monastiri Plajına çok yakın. Park alanı içinde antik yerleşke, 17.yy’dan kalma St.John Manastırı, müze, yürüyüş parkurları ve açık hava sineması bulunuyor. Festivallere de ev sahipliği yapan parkın Yunan amfi tiyatrolarına benzeyen gösteri alanı da var. Monastiri plajına kadar gelmişken adanın en kuzey ucundaki Korakas Feneri’ne uğranabilir.
- Eğer biraz daha adanın güneydoğusunda olalım denirse ‘Golden Beach’ veya diğer adıyla ‘Chrissi Akti’ tercih edilebilir. Naoussa’ya uzaklığı yaklaşık 20 dakika. Bolca rüzgâr alan fakat sahilin hemen önündeki doğal koruma sayesinde çok fazla dalganın kıyıya taşınmadığı bir sahil burası. Adını altın kumundan alan bu 2.5 kilometrelik sahilin karşısında küçük Drionissi adası görüyor. Burada 2 adet sahil işletmesi de var. Her yıl Dünya Rüzgâr Sörfü Şampiyonasına da ev sahipliği yapıyormuş.
- Buraya kadar gelmişken adanın en yeşil yerine, Lefke Köyü’ne gidilebilir. Dağların arasında kalmış olan bu köy aynı zamanda adanın da eski başkenti. Köyde ihtişamlı bir kilise, caz akademisi ve edebiyat müzesi de var.
- Yol üzerinde Prodromos ve Marmara köyleri de var. Marmara Köyü’nün etrafı mermer ocakları ile çevrili. Zaten marmara Yunanca da mermer demek. Lefke köyüne gidilmeyebilir ama bu köye mutlaka uğramak gerekiyor. Buradan Piso Livadi, Tsoukalia ve Glyfades sahilleri de çok yakın. Kumluk plajında denize girip, öğle yemeği yiyebileceğiniz Piso Livadi pek sevimli bir balıkçı köyü. Marmara köyü Yria antik kentinin kalıntıları üzerinde kurulmuş ve dini olarak önemli bir merkez. Köy, yürüyerek dolaşılıyor çünkü sokakları bir arabanın geçemeyeceği kadar küçük.
- Kuzey doğudaki Santa Maria ve Küçük Santa Maria (kumlu, organize) koyları ile burnun öbür tarafında kalan ama organize olmayan doğal plaj Lageri diğer denize alternatifleri. Lageri plajı nudistlerin de tercih ettiği bir nokta. Bu plaj Santa Maria’ya 10 dakika yürüme mesafesinde ve organize değil. Ama gerçekten cennetten bir köşe.
- Santa Maria Beach, upuzun kumsalı ve muhteşem deniziyle biliniyor. Şezlong ve şemsiyelerin bulunduğu 2 tane beach bar ve bir restoran olan plajda su sporları ve dalış okulları var. Plaj uzun; o anki ruh halinize göre müzikli beach bar tarafında da vakit geçirebilirsiniz, biraz uzaklaşıp sakin yerlerde de takılabilirsiniz.
- Güneyde Glyfa ve Faragas (plaj kumluk, deniz güzel, ortam organize) ile Aliki (balıkçı barınağı ve adanın Naousa ve Parikia’ya göre nispeten daha az turistik olan bir yeri), batıda Agia Irini kıyıları da denize girmek için tercih edilebilir. Adanın bir diğer keyifli koyu olan Agia Irini’de denizin bir kısmı kum bir kısmıysa minik taşlık. Bir tane de tesis bulunuyor ve keyifli bir ortam. Ana yol üzerinde, solda tabelası var. Tabeladan saptıktan sonra 2km kadar toprak yol ile iniliyor. Gün batımı izlemek için ideal.
- Parikia’nın içinden denize girebileceğiniz upuzun bir de plajı var: Livadia Beach.
Paros’ta deniz için doğru plajı seçerken rüzgâra göre karar vermek en uygunu. Genellikle adanın doğu tarafındaki plajlar bol rüzgârlı oluyor. Bunun nedeniyse Paros ile Naxos adası arasında bulunan boğaz. İki adanın birbirine uzaklığıysa 5 mil.
Paros Adası’nda konaklamamızı Cove Paros’ta (Agioi Anargyroi, Naousa) yaptık. Kendi kumsalı olan çok keyifli bir otel. Sade dekorasyonu olan otelin havuzu da vardı. Naousa’ya da çok yakın olduğu için istediğimiz zaman yürüyerek kasabaya gidebildik.
Çocuklu bir aile olarak Paros’a gelirseniz, adanın dağlık kısımlarında yer alan kelebekler vadisi olduğunu sakın unutmayın. Petaloudes Kelebekler Vadisi Parikia’ya altı kilometre uzaklıkta bulunuyor.
ANTİPAROS
Kendi güzelliğinin yanında, bir de bonusu var Paros’un: Antiparos. “Paros’un karşısı” anlamına gelen, beş bin yıl öncesine kadar Paros’a bağlıyken, sismik hareketler ve iklim değişiklikleri sonucu arada açılan kanal ile ayrılmış olan bu adaya Pounta Limanı’ndan her 15 dakika/yarım saate bir feribot var. Pounta plajı, yaz boyu hiç dinmeyen rüzgârlı ortamıyla kite surf sevenlerin Mekke’si adeta. Feribotla karşıya geçerken martılar gibi uçan paraşütleri izlemek çok keyifli. Yolculuk yaklaşık 7 dakika sürüyor (Pounta limanı ile Naoussa arası 27 dakika).
Ada, arkeolojik olarak önemli bir yer çünkü etrafında yerleşim olmayan ve arkeolojik olarak sit alanı olarak ilan edilmiş bir sürü minik ada var. Bunlardan en popüler olanı Despotiko ile Antiparos arasında bulunan dar boğazının deniz derinliği sadece 1 metre. Düşünsenize yürüyerek başka bir adaya geçebilirsiniz. Antiparos’un nüfusu 1200 kişi. Adanın kuzeyden güneye uzunluğu 11 km. Ada’nın bir diğer gezilecek yeriyse 13.yy’dan kalan kalesi.
Antiparos adası, bozulmamış dokusu ile Tom Hanks, Bruce Willis, Pierce Brosnan ve daha birçok Hollywood yıldızının da inzivaya çekilmek tercih ettiği bir yer. Antiparos Adası’nda sanki zaman durmuş, ada bozulmamış, sakin, temiz, şık, şirin….
Feribottan indiğimiz yer Chora (hora okunuyor) yani merkezde birçok kafe, taverna, alışveriş mekanları bizi bekliyor olacak. Ada aynı zamanda çok kaliteli eğlence mekanlarına da sahip. Antiparos’ta kristal berraklığında sular ile buluşan pek çok uzun kumlu plaj var. Chora yakınında yürüyerek bile gidebileceğiniz harika kumsalları var. Adada kendi arabamızı kullanabileceğimiz gibi bisiklet kiralama imkânı da var. Taksi servisi yeterli oranda yok. Toplu taşıma da diğer bir olasılık.
Adada neler yapabiliriz:
- Antiparos Adası’nda bulunan Antiparos mağarası, değişik kaya formasyonları ile aktivite arayanlar için tercih edilebilecek bir mekân.
- Adanın en güzel, organize ve görece pahalı plajı ‘Soros Beach’. Bu havalı beach club’ta şezlonglar günler öncesinden rezerve ediliyormuş. Tesisin içindeki minderli kısımda da oturmak mümkün.
- Diğer bir plajsa ‘Beach House Antiparos’.
Ama bu adanın bakir koylarını karış karış gezmek en iyisi. Limandan başlayarak yani doğudan aşağıya inersek:
- Fanari-
- Psaraliki I ve II-(merkezden yürüyerek 5 dakika, organize, ağaçlık, sığ denizli, uzun, kumlu)
- Panagia-(organize değil, merkeze 3 kilometre mesafede).
- Glyfa-(sakin, adadaki en uzun kumsal plajlardan. Çevresinde birçok konaklama imkânı, taverna, beach club var).
- Soros–
- Faneromani (güneyde, kumlu, turkuaz sular, el değmemiş doğa, organize değil, limandan 25 dakika).
- Agios Georgios-(güney batıda, gizli, bir restaurant var, merkeze 18 dakika ve 11 km, karşısında yerleşke olmayan Despotiko adası var).
- Vathis Volos-(merkezin 12-13 km güneybatısında, sakin, çakıl taşlı, organize değil).
- Sifneikos-(Sunset Beach-kuzey batı, karşıdan Sifnos adası görülüyor. Adanın gün batımı seyretmek için ideal plajı. Merkeze yürüme mesafesinde.
- Camping Beach (kuzeyde, nudistlerin tercihi, Karayip kumsallarına benziyor, karşısındaki adaya yürünebiliyor, deniz suyu çok sığ, limana 10 dakika yürüme mesafesinde).
İOS
Doğal limanı Yialos ve kusursuz deniziyle Kiklad adalarının arasında en güzeli İos Adası. Beyaz badanalı evlerin arasında uzayıp giden dar sokakları, az katlı binaları, kubbeli çatıları ve bunları süsleyen begonvilleriyle başkent Chora, göz kamaştırıcı, insanın kalbini çalan bir yer. Burası yel değirmenleri, kiliseleri, dar sokaklarda sıralanmış dükkân, kafe ve barlarıyla pek bir şirin. En sıcak aylarda bile, serin esen meltemden dolayı hava ortalama 27 derece. Kış aylarında da hava ılıman.
İos çoğunlukla kayalık ve bol uçurumlu bir ada. Toplam 108 km2 alanı olan bu ada boydan boya 17 km uzunluğunda ve 7,5 km genişliğinde. Ada öyle kayalık ki yol bile sınırlı.
Adanın isminin Steve Jobs ile bir ilgisi var mı veya Steve Jobs adadan etkilenerek sistemine Ios adını mı verdi gibi deli sorular aklınıza gelebilir. Ama buranın ismi Fenikeliler tarafından verilmiş ve anlamı ‘kaya yığını’ demekmiş. Bir diğer iddiaya göreyse ios mor menekşe anlamına geliyor.
İos adası ünlü tarihçi Heredot’un kayıtlarına göre İzmir’de doğan, tüm zamanların en iyi destan yazarı olarak kabul edilen, Antik Çağ’da yaşamış İyonya’lı ozan Homeros’un annesi Climence’in vatanı ve Homeros İos’ta ölmüş, hatta mezarını da adada. Her yıl 15 Mayıs’ta adada Homeros Festivali düzenleniyor.
Sabit nüfusun Nios olarak adlandırdığı adanın en eski nüfusu MÖ 3.200-2.700 yılları arasında Anadolu’dan gelen göçmenlermiş. MÖ 1.100’de adaya yerleşen İyonyalılar ve Dorların ardından ada günümüzdeki ismini almış. Attik Delos Birliği’nin bir parçası olan İos, MS 13 yılında Venedikliler tarafından fethedilmiş. Makedonlar, Ptolemaios Hanedanlığı ve Bizans’ın da egemen olduğu adada 1397’de Markus Crispus tarafından başkente inşa ettirilen surlar, adanın çok uzun yıllar korsan saldırılarından korunmasını sağlamış. Adanın Osmanlı hakimiyetinde olduğu bir dönem de var. Adanın savunulmasında kolaylık sağlayan küçük koylar ve doğal limanlar nedeniyle Türkler adaya Küçük Malta adını vermiş.
Romalılar bu adayı sürgün yeri olarak kullanmış. Adadaki kilise ve şapellerin birçoğu Bizans döneminde inşa edilmiş. Aslında buraya şapel adası denilse kimse itiraz edemez çünkü yaklaşık 2.000 olan nüfusuna rağmen tam 365 adet şapel bulunuyor. Matematiksel olarak her aileye 1 kilise düşüyor. Ancak, 365 olmasının sebebini gün sayısı ile açıklıyorlar. Adanın en manzaralı yerlerine kurulmuş beyaz badanalı, mavi kubbeli kiliseler, adanın özgün mimari dokusunu da tamamlıyor. Limanda bulunan Saint Irene, Gialos da Saint George, Chora’daki Panagia Gremiotissa, Pyrgos’ta Antik Apollo Tapınağı kalıntılarından inşa edilen Saint John Kilisesi ada halkına ibadetlerini gerçekleştirme imkânı sunuyor.
İos’a Paros adasından feribotla yaklaşık 1-1.5 saat süren bir yolculuk ile ulaşılabiliyor.
Adada neler yapılabilire gelince:
- Adanın en güzel manzarası için Chora’nın tepesindeki Panagia Gremiottissa Kilisesi’ne tırmanmak gerekiyor. Buradan palmiye ağaçlarının arasından Ormos, Sikinos ve masmavi Ege Denizi manzarasına tanıklık ediliyor. Çıktığınız yerden değil de tepenin öbür tarafından aşağı inerseniz Ortaçağ dönemi kalesinden geriye kalanları da görübilir.
- Odysseas Elytis Tiyatrosu: Yunanistan’ın en ünlü ve Nobel ödüllü modern dönem şairi Odisseus Elitis’in adının verildiği ve antik mimari tarzından inşa edilen bu tiyatro 1997 yılında açılmış. Buraya ulaşım için araba ile sağlanıyor. Odysseas Elytis Antik Tiyatrosu ve Açıkhava Müzesi Mylopotas Koyu ve Ege’nin masmavi sularını panoramik olarak izlemek isteyenler için güzel bir fırsat sunuyor.
- 12 Değirmen: Chora’nın girişinde bulunan 12 adet yel değirmeni adanın en turistik yerlerinden. Dağın tepesinde bulunan değirmenler eskiden enerji üretirken artık bahçeli birer ev olarak kullanılıyor. Yoğun rüzgârdan dolayı biraz zarar görmüş olmalarına rağmen hala 2 tanesi iyi durumda olan değirmenler adadaki en güzel manzaralardan birini sunuyor. Tırmanmak isteyen yokuş severlere duyurulur.
Adada 30 adet plaj ve toplam 32 km uzunluğunda kumlu sahil var. Bunları içinde mavi bayraklı olanlar da var. Tüm bu özellikleriyle Kiklad Adaları’nın en güzel denizinin burada olduğunu söylersek yanlış olmaz:
- Magganari-Adanın güney kısmında yer alan Magganari, merkeze 23 km. uzaklıkta ve 40 dakikalık bir otobüs yolculuğu ile buraya ulaşmak mümkün. Otopark sorunu yok. Denizi kristal kadar berrak, pırlanta kadar şeffaf. Birbirini takip eden 5 koy var. Bu kumsal 1988 yapımı “The Big Blue” filminde de kullanılmış. Diğer gözde plaj Mylopotas’a göre daha sessiz bir alternatif. Kuzeye doğru yürürseniz gizli plaj Tris Klisies (3 ağaç) kumsalına ulaşabilirsiniz. Eğer kayalıklı bir deniz ile berrak sualtı konseptini seviyorsanız buraya geldikten sonra hemen yakınındaki kayalık bölgeye giden teknelerin turuna katılabilirsiniz. Çünkü 15 dakika uzaklıktaki yere sadece denizden ulaşılabiliyor. Turu yapansa sahildeki su sporları işletmesi.
- Mylopotas-Adanın en popüleri Mylopotas Körfezi’ne Chora’dan 20 dakikalık bir yürüyüş ile veya araçla ulaşabilirsiniz. Kumsalın uzunluğu bir kilometre. Otopark mevcut. İos’ta gündüz kulüp eğlenceleri burada.
- Yialos-Doğal liman Yialos (Gialos) limana yürüyüş mesafesinde ve organize.
- Koumbara-Doğal limanın sağ tarafındaki koy.
- Pathos Sunset Lounge-Efsane bir mekân, sonsuzluk havuzu ve gün batımı. Keyif yapmak ve güneşi batırmak için harika bir nokta. Akşam 10’a kadar açık ve parti devam ediyor. Koumbara ve doğal limana yakın.
- Agia Theodoti: Adanın kuzeyindeki kumsal 16.yy yapımı kilisenin hemen eteklerinde. Merkeze uzaklığı on dört kilometre. Organize bölümü olduğu kadar ağaçların altına uzanabileceğimiz bölümleri de olan kumlu bir plaj.
- Psathi-derin deniz sevenler için ideal.
İos Adası’nda konaklamamızı CALILO Oteli’nde (Papas Beach, Ios Adası) yaptık. Otelimizin sahibi Angelos Michalopoulos tam bir doğa ve sanat aşığı. Oteli de bu aşkla yapmış. İsmi olan CALILO için, hayatının mottosu olan İngilizce create a life you can fall in love with (aşık olabileceğin bir hayat yarat) cümlesini oluşturan kelimelerin baş harflerini kullanmış.
Otele yapay şelalelerin, birbirinden değişik heykellerin arasından giriyorsunuz. İnşaatta çalışan ustaların botları bile rengarenk desenlere boyanarak duvara asılmış. Bu botların üzeri de dahil olmak üzere her yerde Angelos’un hayata dair mesajları var: gülümse, aşık ol, umut et…
Girişteki duvarda Angelos’un bir yazısı var, aslında hepimizin bildiği ama hayat koşuşturmacası içinde göz ardı ettiği gerçekleri o kadar yalın ifade etmiş ki!
“Yaşayacak, tadını çıkaracak, yaratacak ve aşık olacak sadece bir hayatımız var. Dakikaları ömrümüzden çıkaracağımıza yaşadıklarımızı ekleyelim. Neden hayatımızı başımıza gelen herhangi bir soruna, herhangi bir olumsuzluğa teslim etmeye ve yaşamayı ertelemeye bu kadar istekliyiz? Aldığımız her nefes, yaşadığımız her deneyim eşsizdir. Her an, her nefes benzersizdir ve geçirdiğimiz anları bir daha asla yaşayamayacağız.”
Otelin gecesi de bir başka güzeldi.
Tamamen sanat eserleri ile dekore edilmiş bu konsept otelin harika bir plajı da vardı. Gün doğumunun da seyrine doyum olmadı.
Michelin Yıldızlı restoranı bir hafta sonra açılacaktı ama şef bizim için yemekler hazırladı.
YEME-İÇME ÖNERİLERİ
- Mario Restoran (Paros): Fiyat olarak biraz pahalı olmakla birlikte zengin ve farklı lezzetlerin yer aldığı menüsü, kusursuz servisi ve sunum mükemmelliği ile kesinlikle bunu hak ediyor. Limanda oldukça canlı bir atmosferde bulunuyor.
- Siparas (Paros): Nauossa Kasabası’nın dışında bulunan restoranın sakin bir atmosferi var. Yemekler kusursuz. Deniz kenarında gün batımını seyrederken şahane lezzetleri tadıyorsunuz.
- Eutopia Fish Tavern (Paros): Nauossa Kasabası’nın içinde tam bir Yunan tavernası. Neredeyse denizin içinde yemek yiyorsunuz. Fiyatları çok hesaplı.
- Yemeni: Nauossa Kasabası’nın canlı sokaklarından birinde bulunan restoranda musakkayı mutlaka denemelisiniz.
- Kalokeri (Antiparos): Beyaz dekorasyonu ve begonvilleriyle tam bir Yunan restoranı. Lezzetler harika.
- 100 Kapılı Kilise
- 12 Değirmen
- Agia Irini
- Agia Theodoti
- Agios Georgios
- Aliki
- Antiparos
- Arodo Beach
- Beach House Antiparos
- CALILO Oteli
- Camping Beach
- Chrissi Akti
- Cove
- Eutopia Fish Tavern
- Fanari
- Faneromani
- Faragas
- Glyfa
- Glyfades
- Golden Beach
- Homeros
- Ios
- Kalokeri
- Kiklad Adaları Paros
- Kolympethres
- Korakas Feneri
- Koumbara
- Lageri
- Lefke Köyü
- Livadia Beach
- Magganari
- Mario Restoran
- Marmara Köyü
- Mylopotas
- Naoussa
- Odysseas Elytis Tiyatrosu
- Panagia
- Panagia Ekatontapiliani
- Panagia Gremiottissa Kilisesi
- Parikia Limanı
- Pathos Sunset Lounge
- Petaloudes Kelebekler Vadisi
- Piso Livadi
- Psaraliki I ve II
- Psathi
- Santa Maria Beach
- Siparas
- Soros Beach
- Tsoukalia
- Vathis Volos
- Yemeni
- Yialos