LOS ANGELES, SAN FRANSISCO, LAS VEGAS, SAN DIEGO
Nur Bilgin-Nisan’12
Los Angeles havalimanı dış hatlar gidiş de free shop dükkanlar pasaport kontrolden önce yer alıyor. Pasaporttan geçtikten sonra dışarı çıkış yok. O bölgede de sadece 1 cafe ve iki dükkan var.
ABD’nin en büyük şehri Los Angeles devasa bir kasaba. Ama ‘Willshire Blvd’ın kuzeyi, yani Hollywood, Rodeo Drive, Beverly Hills, Universal City apayrı bir dünya ve zenginliğe sahip. ‘Hollywood Blvd’ hayal kırıklığı sıradan bir cadde gibi. Ünlülerin oturduğu bölge ve civar evler tablo adeta.
‘Universal Studios’ için önceden front pass dedikleri 129 usd tutarlı bileti almak lazım, yoksa bekleme süresi 35 ila 55 dk arası. O bilet de 89 usd. 58 yaşında ‘Universal’de olmak çok acaipti. Her türlü aktiviteye bindik. Favorim ‘Transformers’. ‘Jurrasic Park’ sahasının yanında sigara içme alanı var.
Amerikada özellikle kasabalarda sigara içmek sıkıntı. Kasabalarda sigara içme köşeleri var. Şehirlerde kaldırım kenarında içilebiliyor. Yanınıza mutlaka minik küllük alın yoksa durum zor, yere atamazsınız çünkü kıyamet kopabilir. Herkes polisliğe soyunmuş, birbirini şikayet ediyor. Buna da halk bilinçlenmesi diyorlar. Ortada polis yok. 17 günde sadece 3 kere polis gördük.
‘Griffit Park’ ve içindeki observatory çok güzel bir alan. ‘Hollywood Sign’ dedikleri dandik tabela oradan daha net görülüyor. Ne varsa artık!
Ne yazık ki ‘Venice’ sahilini göremedik yangın çıktı, beceriksizler 4 gün de kontrol altına alamadılar yollar kapalı kaldı.
‘Santa Monica’ gerçekten müthişti. Benim için ayrıca çok özellikli oldu. 39 yıldır görmediğim sevgili dostum okul arkadaşım Hilda ve eşi Hacik ile buluştuk. Yıllardır orada oturuyorlar. Harika 2 saat geçirdik. Çok duygulandık ve çok mutlu olduk.
Amerika genelinde şehirlerin yarım saat uzağında premium outletler var. 4 adedini gezdik. Açıkçası fiatlar ortalama. Aman aman ucuz değil. Sadece perfumania dükkanları freeshop fiatlarının bile altında. Markaların ortalama fiatları türk internet sitelerinden 10 tl falan daha ucuz sadece. Asıl ucuz olan yerler ‘Marshall’s ve ‘Ross’ gibi ‘retail’ (seri sonu) dükkanlar.
Los Angeles-San Fransisco yolunu arabayla alacaksanız Pasific Cost hw.yi tercih edin. Okyanus kıyısından gidiyor. ‘Carmel’ ve ‘17 Miles Drive’ özellikle görülesi bir yer. Dev bir park düşünün içinde oteller ve çok şık evler var. Ve okyanus kıyısında müthiş bir sahil. Giriş paralı. 8 dolar adam başı. Girdin çıktın en az 1 saat. Toplam yol çok uzun, onun için yolu böldük. Ve ‘Santa Barbara’ da kaldık. Kaçırmayın derim özellikle ‘Bath Street Inn’ denen cennet butik oteli. Anlatılır gibi değildi. ‘Santa Barbara’dan ‘San Fransisco’ 9.5 saat sürdü.
Amerika genelinde Denny’s diye bir lokanta zinciri var. Tavsiye ederim. Fiatlar kısmen makul. Öğlen yemekleri ve kahvaltı için ideal. Ortam temiz ve sempatik. Dört kişi kahvaltı 47 usd ödedik. Porsiyonlar aşiret boyu aslında rahatça paylaşılabilinir. O takdirde de rakam yarıya düşer.
Araba kiralayacaksanız benzini mutlaka nakit alın sakın kredi kartı kullanmayın, biz bu yüzden para kaybeden kimbilir kaçıncı kişiyiz. Pompa düzgün kapanmazsa sizden sonra gelen sizin kesenizden benzin doldurmaya devam ediyor. Bakınız şekil a-yani biz.
‘San Fransisco’ ‘Best Western Americana Plus’ oteline geldik. Ve donma günleri başladı. Öğlene kadar hiç güneş yok, sonrasında çıkan şeyin de sadece adı güneş, kendini ısıtıyor. Mecburen polar mont satık aldık. Kızılay dağıttı bacım kıvamında bir örnek gezdik. ‘City tur’ almaya kalkmayın sakın, biz çok kötü kazıklandık. Sorun şu ki tur otobüslerinin ara durakları işaretli değil, sorarak buluyorsun, o da bilene rastlarsan. Canımız çıktı anlayacağınız. İki gün taksi tutsak şehri aynı fiata dolaşırdık. ‘Fisherman’s Wharf’ ve ‘Union Square’ çok güzel yerler. ‘Golden Gate’ köprüsü görkemli duruyor hakikaten. Köprünün dibinde ‘vista point’ dedikleri köprüyü ve manzarıyı fotoğraflama alanı yapmışlar. Arabamızla ‘Napa Vadisi’ne giderken ‘Fransız Rivierası’ diye adlandırdıkları ‘Sausolito’ kasabasında kahve içip dolaştık. Çok güzel ve şirin bir yer ama ‘Fransız Rivierası’ tanımı komik kaçmış, gerçeğini görmeyen inanır tabii. ‘San Fransisco’nun meşhur tramvayına bindik. 4 kişi gidiş dönüş 48 dolar. Roller coaster muamelesi yapıyor insanlar, bizde sürüye uyduk yokuş aşağı giderken sesler falan çıkardık. ‘Cable car’ diyorlar bu tramvaylara.
Gitmeyeni dövüyorlar diye ‘Alcatraz’ adasına gittik. Feribotlar her buçukda saat başı. Bileti önceden almakta yarar var. En azından istediğiniz saati alırsınız çünkü çok kalabalık. Feribot biniş kuyruğunda mecburi resim çektirme durumu var. Almak zorunda değilsin tabii, ama çektirmeden feribota binemiyorsun. Önde biz arkada adanın manzarası. 2 resim 22 dolar. Adaya gidiş de 38 dolar adam başı. Hapisane özellikle benim gibi sinema manyakları için çok ilginç. Mutlaka görün derim.
Çin mahallesi çok temiz, derli toplu, görülesi bir semt. Özellikle New York ‘China Town’ kepazeliğinden sonra çok iyi geliyor. Dükkanlarda fiatlar çok uygun. Gerçi Amerika’da gerçek Amerikan malı çok az zaten, neye elini atsan uzakdoğu menşeili.
Hippi mahallesi diye anılan ‘Ashbury and haights’ de dolaştık. Park gerçek hippi doluydu çok keyifli çok nostaljik.
‘San Fransisco’ filmlerde daha güzel, bence tabii. Belki çok üşüdüm diye. İşin ilginç yanı, bir saat uzaklıktaki ‘California’ şarapçılığının merkezi olan ‘Napa Vadisi’nde yaz yaşadık, öyle güzel bir bölge ve öyle güzel bir hava, anlatamam.
Arabayı ‘Dollar’ diye bir firmadan kiralamıştık. ‘Los Angeles’ havaalanında aldık, ‘San Fransisco’ havaalanına bıraktık. 9 gün 674 dolar ödedik. Esasında araç kirası 320 dollar ama bagaj, ayna, hastalık, hapşuruk vs. sigortalarını saf bir şekilde kabul ettiğimiz için bu rakam çıktı. Oto kira firmaları havaalanına 10 dk mesafede, işlemden sonra otobüslerle gideceğiniz terminale bırakıyorlar. Çok rahat yani. Markası ‘Chevrolet Impala Delux’. Dört orta boy bavul ve iki el bagajını sığdırdık.
‘San Fransisco- Las Vegas’ uçuşu 1 saat 45 dk sürdü. ‘Las Vegas’ havaalanı inanılmaz bir yer, daha bavul bandına yürürken kumar makineleri başlıyor ve insanlar oturmuş oynuyor.
‘MGM Grand Otel’de kaldık. Çok büyük ve bu ‘Las Vegas’a mahsus bir durum tabii. Bütün oteller büyük. Odamızı 20 dk. aradık. Otelde sayısız restaurant, ‘cafe’ ve bar var. Mesela 3 adet ‘Starbucks’ var. İşin komiği daha da açılacak olan iki restaurant var. ‘MGM’den Newyork Otel’e açık hava köprüsü vardı, oraya geçtik. Barın üstünde cıbıl hatunlar seksi danslar yapıyordu. Kameraya aldık ve de uyarı aldık.
‘Las Vegas’ da kumar oynamıyorsanız, ya alışveriş yapacansınız, ya da otelleri gezeceksiniz. Biz ikisine de vakit bulduk. Değişik otellerde öğlen ve akşam yemekleri ve içki saatleri yaptık. ‘Bellagio’ ve ‘Venetian’ otelleri çok çok güzel. ‘Bellagio Otel’in su gösterisi muazzam.
‘MGM’in havuzu 2 tane. Açıkçası kalabalık diye girmedik, ama ortam çok güzeldi. Maddi durumunuza göre ‘Bellagio’ veya ‘Venetian’ çok iyi, ama en eğlencelisi gene de ‘MGM’, bilhassa kumarbazlar için.
Otobanlarda benzinciler bizde ki gibi yol üstünde değil. Kasabalara girmeniz şart. Bu arada benzin kapağının olduğu tarafa yanaşın pompalar uzamıyor. Bizimkiler az daha yerinden koparıyordu. Amerikalılar çok eğlendi.
‘San Diego’ya giderken yolda ‘El Escondido’ diye bir kasabaya girdik. Çok güzeldi. ‘Blue Mug Cafe’ de oturduk. Kahveleri çok özelmiş, çünkü yapması dakikalar alıyor, hepsi özel karışım.
‘San Diego’da ayırttığımız ‘Holiday Inn on the Bay’ olmuş sana ‘Wyndham’, ama bize haber veren yok. Dört döndük. Konum ve manzara olarak en iyi oteldi bana göre. Amerikanın en büyük alışveriş merkesi ‘Horton Plaza’ya şöyle bir göz attık. ‘Gaslamp Str’. ve ‘Victoria’ evlerini dolaştık. Aynı akşam feribotla ‘Coronado’ adasına gittik. Çok güzel bir yer. Evler çok şık. Huzur hakim heryere.
‘San Diego’ya 25 dk. mesafede sahil şeridi ‘La Jolla’ (lahoya okunuyormuş) muazzamdı. İlk defa sörfçüleri toplu halde bu kadar yakından seyrettik. Sahil alabildiğine güzel. ‘La Jolla’ merkezinde müthiş bir park var. Herkes çimlere yayılmış dertsiz ve cahil amerikan halkı kıvamında mutlu mutlu yaşıyor. Gene ‘San Diego’ya 20 dk. mesafede ‘Old Town’ dedikleri meksika mahallesi var. Oldukça geniş bir alan sadece meksika kökenliler çalışıyor. Dükkanlar, park, cafeler ve lokantalar, çok eğlenceli. Öğlen yemeğini orada yedik.
‘San Diego’ Meksika sınırında bir şehir. Sınıra yaklaştık. Meksika tarafında bayrakları dalgalanıyordu, Amerikalıların umuru değil. Bayrak bile koymamışlar.
Amerika genelinde lokantalar gece 21-22 gibi kapanıyor. ‘New York’ dışında Amerika’da yaşam ölü. Tabii biz yaşımız itibariyle gece klüplerine takılmadık. Oraları bilemem.
Havalanı yolunda ‘San Clemente’ kasabasında ‘Cafe Mimoza’ isimli ve Fransız kökenli bir yerde kahve içtik. Hem kasaba, hem de cafe çok güzeldi.
İmkanınız varsa uzun uçuşlar için mutlaka comfort class bilet alın, tabii ki business en iyisi de. Gidiş ve dönüşte şansımıza bizim bölümde çocuk yoktu, yoksa tümden yanmıştık.
Yemek ve otel ödemelerimize gelince
Uçak bileti ve otel rezervasyonları Aralık 2012 de yapılmıştır.Otel fiyatları iki kişi, yemekler ise 4 kişi üzerinden verilmiştir.
• Los angeles (4 gece fiyatı): ‘Otel Dunes Inn’ -546 dolar oda. Avlunun etrafında dikdörtgen bir bina. Hollywood bulvarına arabayla 2 dk. Odalar temiz, ne büyük, ne küçük. Kitap okumak için gece lambası yok. Avlu aynı zamanda otopark. Hemen kapının yanında restaurant var. Çok vasat. Odanın kapısının dışında büyük küllük var sigara serbest. Adını bile hatırlamadığım otel yanı restaurant’da vasat altı akşam yemeği bir şişe şarap ile 117 usd.
• Ertesi gün ‘W Hotel Hollywood Blvd’ da öğlen yemeği-Rosebeef sandöviç dev boyutlarda ve soda 101 usd. Kesinlikle görün. Yemek yenen dış mekanın yanında süper dekore edilmiş açık hava bar ve çok şık oturma grupları var. Sigara serbest.
• Akşam ‘Ocean Seafood’-4 adet deniz mahsülleri tabağı, 1 soslu çalı fasulye, 1 noddle, 1pilav, 1 şişe şarap ve bira 150 usd.
• 3.gün ‘Universal Studios’ öğlen yemeği-tacos ve cola. Kuyrukta bekleme yarım saat, kabus gibi 44 usd.
• Akşam ‘French Quarter Rest’-Üç deniz ürünlü makarna, bir et tabağı, 1 şişe şarap, 1 şise bira-120 usd. Ortam müthiş kesinlikle tavsiye ederim iki katlı pasaj görünümlü vintage dükkanlarla çevrili eski plaklar, antikalar, mobilyalar, tiyatro kıyafetleri vs. çok şık ve eğlenceli.
• 4.gün Turgay’ın 40 yıldır görmediği arkadaşı Moris’in malikanesinde öğlen atıştırması salata çerez ve şampanya.
• Akşam Santa Monica yemek ‘Bubba Shrimp’. Balık dolması ve ızgara karides fiat bilinmiyor arkadaşımız ödedi. Mekan süper denizin dibi. Alabildiğine kumsal
• ‘Santa Barbara’ ‘Bath Street Inn’-198 usd (tek gece konaklama). Anlatılır bir mekan değil. 12 odalı butik otel. Eskiden birilerinin eviymiş, onlardan sonra kızlar otele çevirmiş, arkaya da küçük bir bina eklemişler. Biz o binanın en üst kat balkonlu odasında kaldık. Şirinlik muskası bir oda. Internetten otelin sayfasına girip bir bakın bana hak vereceksiniz. Sahibi Deborah ve müdür Marty inanılmaz tipler. Çay ve ev yapımı kurabiye ve kek ikram ettiler. Fincanlar porselen, şıklık en üst düzeyde.
• Akşam sahilde ‘Mobydick rest.’da yedik. 2 porsiyon domuz pastırmasına sarılı jumbo karides, 2 tane de balık dolması, 1 şişe şarap ve bira 152 usd.
• San Fransisco’ya yarım saat mesafede bölgenin en muazzam lokantası olan ‘La Costanera’ peru mutfağına geldik. 2 porsiyon jumbo karides ve 2 tane deniz mahsülleri makarna ve 1 adet deniz mahsülleri noddle ki bunların hepsi özel soslu ve 1 şişe şarap ve bira 180 usd. Mekan süper harika bir terası var, ısıtmalı ve okyanusun dibinde, manzara çok güzeldi. En iyi tarafıda sigara içenler olarak adam yerine konduk, şarabımız elimizde teras keyfi yaptık. İç dekorasyonu kayda değer.
• ‘San Fransisco’ otelimiz ‘Best Western Americania Plus’-4 gece için 783 usd ödedik. Otel çok merkezi değildi, dikdörtgen bir bina, odalar çok şık ve kullanışlı, tv kumandası mesela tasarım harikası aşırasım geldi desem yeridir. Kapıyı açık bırakarak havalandırıyoruz odayı, ki bu amerikan otellerinin genel sorunu. Bazen boğuluyormuşum gibime geliyordu. Abicim bu herifler camları açıp açıp intihar mı ediyor acaba, nedir bu açılmayan camlar krizi anlamadım. Koridorlar açık hava olduğu için sigara içme köşeleri yapmışlar, tabii soğuktan donmadan durabilirsen. Otelin kahvaltı salonu çok pahalıydı, tam karşısında Fransız bir çinlinin işlettiği ‘cafe’ de kahvaltı ettik çok güzeldi.
• ‘Fisherman’s Wharf’ denen sahil bölgesinde ‘the Buena Vista cafe’ var. Bilmeden girdik, meğer irish cafesi ile ünlüymüş. 2 filtre kahve ve 2 irish cafe içtik-27 usd. Ortam çok güzel yemek de var. Tam tramwayların son durağının karşısında.
• ‘Betelnut’ çin lokantasında akşam yemeği yedik. Turgut’ut yeğeni Togay’la buluştuk, restaurantı o seçti, çok güzel bir ortamda 6 çeşit çin yemeği aldık. Boğa kuyruğu, karides tabağı, angus füme, noddle, tavuk kanat ve krispy kalamar, yanına 1 şişe şarap ve bira-156 usd hesap ödedik.
• Üçüncü gün akşam ‘Annabella’ restaurant-1 pizza ,3 porsiyon karışık deniz mahsülleri tabağı, 1 salata ve 1 cheesecake, 1 şişe şarap ve bira için 201 usd. Çok şık ve müşteri portföyü yüksek gelenlerden belli.
• Napa vadisi ‘Rutherford’ öğlen yemeği. İç dekorasyon, bahçe bölümü ve yemekler mükemmel. Mutlaka listeye alın 4 adet ceasar’s ve rock shrimp salata bira 82 usd.
• Akşam yemeği için ‘Mason street’de ‘Lori’s diner’ adlı 50’lerin dekoruna sahip bir restaurantı tercih ettik. ‘Fish and chips’ ve 1 şişe şarap için 110 usd ödedik. Ortam gerçekten 60’lı yıllara tamemen uyum sağlayacak şekilde döşenmişti. Millet sıra bekliyordu.
• Bu arada Amerika genelinde taksi sorun oluyor. İlla ki telefonla çağırılacak, öyle el ettin, dursun yok. Genelde yemek yediğimiz yerlerden rica ettik. Aslında otelden telefon no-larını almak daha akıllıca olur herhalde.
• Las Vegas akşam ‘MGM Grand buffet’-155 usd. Bir şişe şarap ve 1 bira 45 usd. Ben açık büfe görünce sapıtmak biz türklere mahsus sanıyordum, valla biz çok iyi kaldık. Gene de istakoz ve karides yerken abarttık. Kolestrol patlaması yaşamışızdır kesin.
• Geç vakit ‘MGM’de ki barlardan birinde 4 içki içtik, 55 usd verdik. Amerika geneline hakim olan sigara yasağı burada yok. Otel için de ki barlar genelde kumar alanında olduğu için sigara serbest. En komiği de sigara içilmeyen oda karaborsa.
• Gece 22.30-00.00 arası ‘New york New york’ otelde “Shades of Temptation” yani yarı çıplak 8 kız ve iki adamın şovuna gittik. Çok başarılıydı. 286 usd ödedik. Tiyatro düzeni, ikram yok.
• ‘MGM’de kahvaltıları ‘Starbucks’da yaptık 4 kişi 30 usd-Birer kahve ve kruvasan.
• ‘MGM çok hareketli bir otel. Çok büyük ve görkemli. Mürekkep yalamış olmamıza rağmen odamızı bulmak 20 dakika sürdü. Otel genelinde zaten o kadar çok yürünüyor ki günlük sporumuzu yapmış oluyorduk.
• Gezebildiğimiz kadarıyla benim las vegas otel tercih listem şöyle:
1.Bellagio
2.Venetian
3.Ceasar’s
4.MGM Grand
5.Newyork Newyork
6. Mandalay Bay
‘Luxor’, ‘Excalibur’ ve ‘Planet Hollywood’ otellerini koyverin gitsin. Dökülüyor.
• ‘Venetian’ otel öğlen yemeği-küçük pizza, küçük salata, soda 77 usd.
• Akşam ‘Ceasar’s Otel’ ‘Muncho Bar’ akşam yemeği-etli salata (3 adet) ve 1 burger tabağı, 1 şarap için 125 usd ödedik.
• San Diego yolu üzerinde çölün ortasında ‘Peggy Sue’nun yeri diye tanımlayabileceğimiz muhteşem bir yerde öğlen yemeği. Şarkısı bile varmış bir zamanlar. 3 tane gravy soslu köfte ve 1 tane bizim dönere benzeyen et tabağı ,kola 42 usd. Yolunuz düşerse atlamayın . Çok keyifli hele dükkanı çok güzeldi.
• ‘Hilton Garden Inn Victorville’ otelinde 1 gece konaklama için 139 usd ödedik. ‘Garden Inn’ Hilton’un bir alt grubu olmasına rağmen tek geçerim kesinlikle. Lobi, personel, oda herşey dört dörtlük. Kahvaltı 50 usd açık büfe çatladık tabii.
• Akşam otelin civarında ‘Red Lobster’ restaurant’ta yedik. İki adet karides ve istakoz tabağı, iki adet istakozlu dip sos yanına cips tabağı 1 şarap 1 bira 135 usd. Çok rafine bir ortamdı.
• San Diego Wyndham otel (eski ‘Holiday Inn on the Bay’) 2 gece konaklama için 335 usd ödedik. Konumu itibariyle en iyi otel buydu diyebilirim. Sahilde ‘Star of India’ gemisinin tam karşısında yer alıyor. Manzara muazzam, ‘Coronado adası’, gemiler, bir nevi İzmir.
• ‘Coronado’ adasında berbat bir italyan şarabı eşliğinde ki yarım bıraktık zaten 4 pizza 123 usd. ‘Village Pizzeria’-aman diyorum, yaklaşmayın!
• ‘Coronado’ adasına feribot ile gitmek için 4 kişi için 34 usd ödedik. Mutlaka gidip görün, harika bir yer. Özellikle ‘Hotel del Coronado’yu mutlaka gezin, bir sürü film çekilmiş mekanda. Tabii ki en tanınmışı da Marilyn Monroe’nun unutulmaz “Bazıları Sıcak Sever” filmi.
• ‘Wyndham Otel’in içinde ‘Elephant and Castle’ diye bir pub var, kahvaltı salonu aynı zamanda. İlk sabah 4 tabak yiyip 67 usd, son sabah da akıllanıp 2 tabak yiyip 38 usd bayıldık. Mekan aynı bizim ‘North Shields’.
• ‘San Diego Old Town’ meksikalıların bölgesi. Öğle yemeğimizi ‘Reges Mexican Restaurant’ta yedik. İki karidesli buritto, 1 karides salatası, 1 et fajita yendi, kola içildi. 77 usd.
• Son gecemizde San Diego limanında 15 dakika sıra bekleyerek ‘The Fish Market Restaurant’ta yedik. Beklemeye değdi. Sakın es geçmeyin. Ortaya lobster salatası ve 2 tane shrimp+lobster+crab+clam combination adını verdikleri tabaktan, bir de sadece crab+clam combination dediklerinden aldık şarap ve bira tabii ki, 130 usd.
• Uçağa doğru gelirken Los Angeles havalimanına 10 dk. mesafe de müthiş bir yer gördük. Öğlen yemeği için daldık. ‘The Proud Bird’ isimli havacılık lokali gibi bir yer. Ama anlatılır gibi değil. İçi ayrı, bahçesi ayrı güzel. Üç kişi açık büfe 1 kişi hamburger aldı. Su ve soda içildi. 115 usd.
• Alamo araba kiralama 6 gün 466 usd (super araç: Ford explorer).
• Hollywood otopark 10 usd
• Rodeo drive otopark 10 usd
• ‘The Grove’ alışveriş merkezi otopark 5 usd
• Universal studio otopark 30 usd
• Paul Getty center otopark 14 usd
• ‘Dunes Inn’ otopark bedava
• ‘Best Western otopark 4 gün 114 usd
• ‘MGM Grand’ otopark bedava vale 5 usd aman diyorum alışı kabus. Çok bekleniyor. Kendiniz parkedin paşa paşa.
• Wyndham otel otopark 2 gün 48 usd.
• Taksiler 10-15 usd
• Kahveler 8-30 usd.
- 17 Miles Drive
- Alcatraz
- Ashbury and Heights
- Bellagio
- Beverly Hills
- Carmel
- Coronado adası
- Coronado island
- El Escondido
- Golden Gate
- Griffit Park
- Hollywood Boulevard
- La Jolla
- Las Vegas
- Los Angeles
- MGM Grand Otel
- Napa Vadisi
- Rodeo Drive
- San Diego
- San Fransisco
- Santa Barbara
- Santa Monica
- Sausolito
- Universal Studios
- Venetian
- Willshire Boulevard