Goncagül Haklar, Haziran 2015
Hem yüzelim, hem gezelim, hem de güzel yiyelim diyorsanız mutlaka Güney İtalya’nın Puglia bölgesi gezi rotanızda yer almalı. Çok sevdiğimiz bir dostumuzun kızının düğünü nedeniyle gittiğimiz, ama düğün sonrasında bir miktarda keşfetme olanağı bulduğumuz bu bölgeye ailecek doyamadık. İstanbul’dan hem Napoli’ye, hem de Bari’ye karşılıklı uçak seferleri mevcut. Biz önce Bari’ye oradan da karayolu ile düğünün yapılacağı Margherita de Savoia’ya gittik.
PUGLIA 1. GÜN: Kızgın kumlardan, serin sulara…
Margherita de Savoia’nın Bari’ye uzaklığı 77 km, yani 1 saatlik bir kara yolculuğu ile ulaşılabiliyor. Eski adı Saline di Barletta olan bu beldeye 1879 yılında kraliçe ‘Margherita of Savoy’un burada yaşadığı bir gönül ilişkisi onuruna bu ad verilmiş. Tam bir tatil beldesi, pırıl pırıl denizi, tertemiz kumsalları ile denizseverleri fazlası ile memnun edecek. Otelimiz ‘Copacabana Hotel Design’. Bu küçük otel hem iç dekorasyonu, hem de yardımseverliği yeniden tanımlayan personeli ile sizleri çok memnun edecek. Otelin hemen ilerisindeki halk plaji bile günlük kullanım için gayet tatminkar. Ama “İlle de beach olsun, ben Bodrum ve Çeşme beachlerinden gelmişim, beach olmadan ayağımı suya sokmam!” diyenler için sayısız beach alternatifleri de var. Düğünün yapıldığı Copacabana beach de özellikle efsane! Buraya kadar gelmişken önerim, akşamüstü gün batmadan 27 km uzaklıktaki Trani’yi ziyaret etmeniz. Karayolu ile yaklaşık 20 dakikada orada olunabiliyor. Adriyatik kıyısındaki bu şirin şehrin tarihi antik Roma’ya kadar uzanıyor. Şehir sonraları Lombardların ve Bizanslıların da hakimiyetine geçmiş. 11.yüzyılda Katolik kilisesi başpiskoposluğu olarak kullanılmış ve bu dönemde de önemli bir liman haline gelmiş. 1063 yılında Trani şehri tarafından ilan edilen ‘Ordinamenta et Consuetudo Maris” Batı Avrupa’da yazılmış ilk deniz hukuku kanunu olarak biliniyor.
Haçlı seferleri sırasında üs olarak kullanılan şehir tapınak şövalyelerine bağlantı noktası olarak hizmet vermiş. Şehirdeki ‘Ognisetti Kilisesi’ tapınak şövalyelerinin hastanesinden günümüze ulaşan kısım. Şehir 13.yy’da Kutsal Roma-Germen imparatoru II.Fredrich idaresinde altın çağını yaşamıs ve müze olarak da gezilebilen kalesi o dönemden kalma. Norman mimarisi özellikleri gösteren tarihsel merkezde vakit geçirilmeli. San Nicolas adına yerel beyaz taşlardan yapılmış olan katedral Arap etkileri taşıyan süslemeleri ile biliniyor. Limanın yakınındaki gotik Venedik Düklüğü sarayı da görülebilecek yapılardan. Gece ışıklandırılmış haliyle limanin keyfine doyum olmuyor.
Yemek için önerim ‘Ristorante Gallo’. Yıllardır ‘Michelin Guide’ içinde yeralan bu mekan için bile Trani’ye gitmeye değer. Biz yemeğe üçlü peynir çeşitlemesi ile başladık. Peynirlerin eşliğinde sunulanlar ile uyumu mükemmeldi. İkinci tabağımız çiğ balık çeşitleri idi. Masadaki kimi dostlarımız tereddüt ile yaklaşsada, lezzetlerin inanılmazlıği ile tabaktakilerin tümü tüketildi. Ara sıcak olarak ustanın sunduğu ev yapımı makarna gerçekten usta işi idi. Ana yemek olarak tercihimiz olan tuzda balık kurutulmadan pişmiş, hafif sulu ve çok lezzetliydi. Yemeğimizi limon sorbenin ferahlığı ve kremalı tatlının hafif lezzeti ile sonlandırdık. Geceyi Margherita de Savoia’ya dönerek sonlandırdık. Biz THY ile Bari’ye uçtuğumuz için 14:25’de indik ve bavulları alıp 16:00 da Margherita de Savoia’da olmuştuk. Böylece akşamüstü deniz sefası yapak için vaktimiz olmuştu. Ertesi gün 12:30’da Bari’ye gitmek üzere yola çıkılırsa-ki Bari için yarım gün fazlası ile yeterlidir-sabah da denize girmek için değerlendirilebilir. Deniz tatilini uzatmak isteyenler gün sayısını arttırabilirler.
PUGLIA 2. GÜN: Bekle bizi Bari…
Bari’de konaklamaya son anda karar verdiğimiz için internet üzerinden bulduğumuz ve katedrale yakınlığı nedeniyle eski şehrin merkezinde olduğunu düşünerek tercih ettiğimiz ‘Borgo San Nicola’yı ‘Copacabana Hotel Design’ resepsiyon görevlilerine arattırdık. Sadece italyanca bildiğini sonradan öğrendiğimiz yaşlı teyzenin kilisenin müştemilatıni kiraya veren rahip’in karısı olduğu şeklinde aramızda gelişen espriler, mekanı görünce adeta gerçeğe dönüştü. Gerçekten kiliseye son derece yakın olan mekan 16.yy’a tarihlenen bir binada yer alıyordu. İşleten aile de sadece italyanca konuşabiliyordu. Mekan gayet temiz ve rahattı.
Puglia bölgesinde Napoli’den sonra en büyük ikinci şehir olan Bari aynı zamanda bir liman şehri. Deniz kıyısındaki ana caddesi ve şehrin tam göbeğinde surlarla çevrili eski şehir bölgesini gezerek başladık. Bari tarih boyunca Romalılar, Lombardlar, Bizanslılar ve Abbasiler tarafından hükmedildiği dönemlerin yanı sıra, bir dönem de şehir devlet olarak varlığını sürdürmüş ve yine kısa bir dönem de Napolyon’un boyunduruğunda kalmış. Yeni şehir bölgesi ise şehir planlama özellikleri açısından dünyanın en iyi örneklerinden biri olarak gösteriliyor.
‘San Nikolas’ Bazilikası
Aziz Nikolas’ın (Noel Baba) mezarının da olduğu ‘San Nikolas’ Bazilikası Bari’nin en fazla ziyaret edilen noktası. 1087 yılında bir grup denizci Aziz Nikolas’ın Antalya’nın Demre ilçesindeki (Antik Myra kenti) mezarını kırarak kemiklerini çalmışlar. Kimi kaynaklara göre bunun nedeni seferlerinin daha sağlıklı geçmesini sağlayacağına olan inançları, kimi kaynaklara göre ise ziyaretçilerden elde edecekleri geliri düşünmeleri. Çalınan kemiklerinden geriye kalan kafatasının bir bölümü ve çene kemiğinden oluşan iki parça da bugün Antalya Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor
‘Teatro Margarita’ (Tiyatro)
Deniz kenarındaki balık pazarının hemen arkasında yeralan görkemli bordo renkli bir bina. Binanın yapımi 18.yy.’a tarihleniyor. 1970’lerde çürümeye terkedilen bina halen sinema olarak kullanılıyor. ‘Teatro Margarita’nın hemen arkasından küçük tekneleri izleyerek eski limana kadar yürümek mümkün. Yine tiyatronun yanından başlayan ‘Cavour’ caddesi’ni takip ederseniz daha modern dükkanların olduğu bir yürüyüş caddesi de var. Bu caddenin bir üst paraleli olan ‘Via Sparano di Bari’ ise dünya markalarının bir arada toplandığı aynı zamanda merkez parkın da içinden geçen cadde. Caddenin diğer ucu ise Bari tren istasyonuna çok yakın. Bazı devlet yapılarının da bulunduğu bu ana cadde Bari’nin kalbinin de attığı yer.
Liman Bölgesi
Porto Nuovo’nun (yeni liman) iki yanında yeralan ‘Porto Vecchio’’ ve Porto Senatore A. de Tullio’ limanını birbirine bağlayan bölümde ise eski Bari şehri yer alıyor. Bari limanı, İtalya’nın Ortadoğu ve Balkan Yarımadası’na açılan kapısı aynı zamanda.
‘Castello Normanno Svevo’ (Kale)
İlk olarak 12.yy.’da inşa edilen Svevo Kalesi bugün bir müze olarak gezilebiliyor.
‘Teatro Petruzzelli’, ‘Palazzo Municipale’ (Belediye Sarayı), ‘Teatro Piccinni’, ‘Palazzo de Governo’ (Hükümet Konağı), ‘Colonna della Giustizia’ (Adalet Sütunu), ‘Cattedrale di S.Sabino’ (Katedral), ‘S.Gregorio’, ‘Museo Diocesano’, ‘S.Marco Kilisesi’ diğer görülebilecek yerler.
İtalya’nın her yerinde olduğu gibi burada da 13:00-17:00 arası siesta saati. Şehir terkedilmis Teksas kasabalarına dönüyor. Aksam yemeği için tercihimiz Piazza Mercantile’de bulunan ‘La Cecchina’. Turistik gibi görünsede usta şefi sayesinde çok lezzetli yemekleri olan bir mekan. Burada hem yöresel bir tat olan ve ‘orecchiette’ denilen makarnayı, hem de muhteşem bir ricotta peynirli ravioli’yi tatma fırsatı bulduk. Domates ve fesleğenli ‘orecchiette’ çok lezzetliydi. Ravioli ise hayatımda yediğim en iyi ravioli olabilir. Gerçi yediğimiz her yerde domates başta olmak üzere kullanılan tüm malzemeler o kadar lezzetli ki ne yapsalar muhteşem olacak gibi geliyor. İkram olarak sundukları focaccia ekmeği de çok tatminkardı. Şarabımız ‘Masseria Maime Negroamaro Salento 2011’.
PUGLIA 3. GÜN: Hem gezeriz, hem yüzeriz…
Güne araba kiralayarak başladık. İnternet sitelerinden veya yerel firmalardan yapmak yerine ‘Avis’ veya “Budget’ gibi bilindik firmalar ile çalışmak daha hesaplı ve güvenli. ‘Avis’ eski şehire yürüyüş mesafesinde. Oldukça uzun bir gün bizi bekliyordu.
‘Polignano a Mare’
Bari şehir merkezine uzaklığı 34 km olan bu kasaba dar sokakları ve sıradan mimarisi ile öylesine bir italyan kasabası görünümündeyken falezlere ulaştığınızda harika bir deniz ile sizleri şaşırtacak.
‘Alberobello’
Eski şehire sadece 60 km uzaklıkta olan ve UNESCO tarafından dünya kültür miras listesine alınmış, kireç taşından yapılan koni evler. Benzer yapıda bir de kilisesi var. Gerçekten çok iyi korunmuş, biraz turistik ama mutlaka görülmeli, çok ilginç.
‘Porto Cesareo’
Turkuaz denizi ve bembeyaz kumsalları ile bilinen bu bölgenin en önemli 2 kumsalı ‘Torre Lapillo Bay’ ve “Punta Proscutto Beach’. Biz ‘Torre Lapillo Bay’deki ‘Bahia del Sol’u tercih ettik. Sonrasında koy boyunca yürüdüğümüzde de gördük ki, o civarın en iyi ‘beach’i. İnsanı derinden rahatsız eden gürültülü bir müzik olmaması da pek sevindirici idi. Bizi en şaşırtan şey duşların paralı olması idi, ama -parayı veren düdüğü çalar-misali parayı vermenin karşılığını sıcak su ile duş alarak çıkardık. Akşam olmadan yine yola düşüp gün batımından önce Gallipoli’de olduk. Gün batımına karşı denizin üzerinde bir teknede yemek yiyormuşsunuz hissi uyandıran ‘Marechiaro’ nefis bir deneyimdi. İngilizce bilmeyen ama son derece gayretli ve sevecen garsonlarımızla almanca olarak anlaşıp, onlardan aldığımız güvenle şefin tavsiyeleri üzerinden devam ettik. Hayatımda yediğim en lezzetli deniz ürünlü taze makarnayı yemiş olabilirim. İkram olarak getirdikleri zeytinyağı ve kendi yaptıkları ekmek ile başlayıp, ızgara balık ile sonlanan yemeğimiz tam bir lezzet şöleniydi. Kesinlikle uğranmalı! Yemek sonrası kale ve eski şehir bölgesinde de yürüyüş yaptık. Biraz fazla turistik ve Bodrum çarşısını hatırlatır yapıda kalabalık ve yağ kokuluydu, 15-20 dakika yetti. Bari’ye dönerek geceyi otelimizde geçirdik.
Roma, Floransa, Venedik, Milano, Sicilya ve şimdi de Bari… İtalya’ya doyulmuyor. Kafamda yeni planlar var, umarım gerçekleştirebilirim.
Puglia’da mutlaka…
Tadın—>Yerel şarapları tadın.
Yiyin—>Domatesin en güzelini, fesleğenin en kokulusunu, deniz ürününün en tazesini yiyin.
Alın—>Yediğiniz güzel yemekleri yadetmek için küçük bir şişede olsa halis zeytinyağı alın.
Ayırın—>Tüm lezzetlerin yanı sıra ‘gelato’lar içinde midede yer ayırın.
Varın—>Turkuaz denizlerde yüzmenin keyfine varın.
- Alberobello
- Aziz Nikolas
- Bari
- Castello Normanno Svevo
- Cattedrale di S.Sabino
- Cavour caddesi
- Colonna della Giustizia
- Focaccia
- Gallipoli
- Margherita de Savoia
- Museo Diocesano
- Ognisetti Kilisesi
- Ordinamenta et Consuetudo Maris
- Orecchiette
- Palazzo de Governo
- Palazzo Municipale
- Piazza Mercantile
- Polignano a Mare
- Porto Cesareo
- Porto Nuovo
- Porto Senatore A. de Tullio
- Porto Vecchio
- Puglia bölgesi
- Punta Proscutto Beach
- Ristorante Gallo
- S.Gregorio
- S.Marco Kilisesi
- San Nikolas Bazilikası
- Teatro Margarita
- Teatro Petruzzelli
- Teatro Piccinni
- Torre Lapillo Bay
- Trani